Bu siteyi, herşeyden önce yemek yapmaktan keyif aldığım, gece yarısı bile kalkıp yemek yapacak kadar yemek yapmayı sevdiğim için kurdum. Yemek yaparken, her şeyi hatta kendimi bile unuttuğum için kurdum. Yemek yapma konusunda kendimi geliştireyim diye kurdum. Bu alemde benim de adım olsun diye kurdum… Benim gibi yemek yapmayı sevenler için kurdum. Stres atmak için yemek yapan, yemek sitelerinde saatlerini harcayan, tariflerini cicili bicili sayfalara not edenler için kurdum. Bildiğim birkaç püf noktası varsa paylaşayım diye kurdum. “Bugün ne pişirsem” sorununa bi nebze çözüm olsun diye kurdum. Yaptığım yemek tariflerini eşe dosta buradan yollayım diye kurdum. Sık sık çağırdığım misafirlerime hazırladığım sofraları herkesle paylaşayım diye kurdum. Ve son olarak….Yemek sitesi kurmamı bekleyen ve beni yüreklendiren tüm dostlarım için kurdum. Bir kaçını bile başarabilirsem ne mutlu bana…

17 Kasım 2014

Haftasonu Önerisi: Hamamönü'nde Mantı ve Kahve Keyfi


Havalar son son iyi giderken, hafta içi izin alıp gezdim tozdum azıcık. Yediğim içtiğim de sizin olsun, gezip gördüğüm de diyerek arayı uzatmadan paylaşıyorum.. 

Ankaralılar bilir, Ankara'da pek bir gezilip görülecek yer yoktur. Eymir, Mogan, Anıtkabir dedin mi dördüncü bir yer bulmak zorlaşır misafiri götürecek. O yüzden de AVM sayısı, İstanbulu, İzmiri üçe beşe katlar Ankara'nın, AVM'lerin büyüklükleri de öyle... O yüzden Hamamönünün yeni halini görünce demek ihtiyacı varmış Ankara'nın dedim. Cebeci de 25 yıl oturmuş biri olarak iyi bilirim ben oraları. Hacettepe Üniversitesinin yurdu sayesinde üç beş derme çatma cafenin yer aldığı daracık sokaklarında, gece konduların arasında çürümeye terkedilmiş tarihi Osmanlı evlerini ve camileri farketmezdiniz bile eskiden. Altındağ belediyesi sonunda buralara el attı da, tarihi doku yeniden can kazandı. Açıkçası umduğumdan iyi olmuş. Daracık sokaklar içindeki bir kaç tarihi handa bulunan türlü türlü resim ve ebru atölyesi, belediyenin sanat galerisi, küçüklü büyüklü sergiler gezmeye değer. Semtin ruhuna uygun olarak, mantıcı ve gözlemeciler çokça. Kendi yediğim yerin mantısı göze hoş görünse de daha iyilerini yediğimi itiraf etmeliyim. O yüzden mekan ismi vermiyorum. Ama yemek yemek için seçenek çok. 

Ankara'ya yolunuz düşerse ve otantik mekanlardan hoşlanıyorsanız, gidin gezin, devamlı açık olan belediye sergisinden bir kaç el emeği takı alın (ki fiyatları çok uygun), mantı yiyin ve çay ocaklarında çay için. 













Unutmadan bir de Ankara'nın meşhur kedilerini sevin :)) Herkese iyi haftalar...